Maurıer, Daphne Du Yorumları ve İncelemeleri

Şenay U.

488 syf.

Puan vermedi

Konusu: Monte Carloda bir otelde çalışan kadın karakterimiz, işvereni Van Hopper sayesinde Bay de Winter’ la tanışır ve evlenir. Manderley malikanesinin bayan de Winter’ i olarak her şey çok güzel başlar. Ama malikaneye gittiğinde hiçbir şey güzel gitmiyor. Çünkü trajik bir kazada ölen eş Rebecca her yerde ölü olsa da karşısına çıkıyor. Malikane çalışanları unutulmayan eski sahibelerini yani Rebeccayı sürekli yeni gelinin gözüne sokuyorlar. Ayrıca komşular da aynı şeyi yapıyor. Rebecca şöyle güzeldi, şöyle yapardı,böyle yapardılarla kızı sürekli kıyaslıyorlar. Kızımız karakter olarak Rebeccanın tam tersi. Sesini çıkaramıyor. Özellikle hizmetçi Mrs. Danvers evin sahibi gibi davranıp kızımızı sürekli ezikliyor. Kızımız da ondan çok korkuyor. Bu şekilde kitap ilerlerken (orada epey bir şok oldum. )hiç beklenmeyen bir olay gelişiyor. Kitabın kapağını gördüğümde ilgimi çekmişti. Konusunu okuyunca da hemen kitaplığıma ekledim. Diline bayıldım. Kurgusu mükemmeldi. Yazarın doğa ve insan betimlemeleri çok etkileyiciydi. Özellikle Manderley’ i anlatırken orada yaşamış gibi hissettim. Karakterin kitabın sonlarına kadar bir adı yok. Kocasının soyadıyla anılıyor. Bunun sebebini anlayamadım. Çok güzel gotik ve psikolojik gerilim kitabıydı. Kesinlikle tavsiye ederim.

RebeccaDaphne du Maurier · İthaki Yayınları · 2020498 okunma

Gülşah A

@GulsahA82·

05 Mayıs 21:37

%52 (150/288)

· Kitabı yarım bıraktı

Puan vermedi

Kitabın atmosferi ruhumu sıktı. Kuş uçmaz kervan geçmez bir handa, ayyaş eniştesi ve yarı deli teyzesiyle yaşamaya başlayan kızın hikayesiydi. Devam edemedim.

Jamaika HanıDaphne du Maurier · Turkuvaz Kitap · 200849 okunma

Reklam

beyza

@bibliosmia_library·

05 Mayıs 20:34

320 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

31 günde okudu

Bu kitap Daphne Du Maurier'in okuduğum ikinci kitabı. Daha önce Rebecca'yı okumuş ve çok beğenmiştim. Tıpkı onun gibi Jamaika Hanı'nı da çok beğendim. Kısaca kitabın konusundan bahsedecek olursam eğer, Mary adındaki ana karakterimiz annesinin ölümünden sonra teyzesinin ve eniştesinin yanına Jamaika Hanı'a gidiyor. Bu handa dönen kirli oyunları ve işlenilen suçları ortaya çıkartmayı aynı zamanda da hem kendisini hem de teyzesini bu handan kurtarmaya çalışıyor. Yazarın yazım dili oldukça akıcı ve güzel. Olaylar ilk 20 sayfadan sonra hemen başlıyor. Yazar aynı zamanda dönemin yaşantısını çok güzel yansıtmış. O dönemde kadınların bir hiç olarak görülmesine karşı baş kaldıran bir kadın karakterimizin olması da benim açımdan kitabı daha da güzelleştiriyor. Bir tek Mary'nin kitabın sonunda yaptığı seçimi beğenmedim. Sonunu tahmin etmek oldukça kolaydı ama buna rağmen keyif alarak okudum.

Jamaika HanıDaphne du Maurier · İthaki Yayınları · 202349 okunma

İlkay Çağlıyan

@Kitapbuyusu01·

14 Nisan 16:00

488 syf.

· Kitabı okudu

9/10 puan verdi

Beğendi

10 günde okudu

İsimsiz kadın kahramanımız az bir maaş karşılığında yaşlı ve varlıklı bir hanıma gezilerinde ve günlük hayatında eşlik etmektedir. Monte Carlo tatilleri sırasında Maxim De Winter isimli bir beyle tanışır. Maxim ünlü Manderley Malikanesi'nin sahibidir. On ay kadar önce eşi Rebecca'yı bir deniz kazasında kaybetmiştir. Kadın karakter aradaki yaş farkı ve sosyal statü farkından dolayı Maxim'e karşı çekingen davransa da sonunda evlenirler. Henüz çok genç olan yeni gelin gerçekten aşkı bulduğunu ve bundan sonra onu rüya gibi bir hayatın beklediğini düşünür. Taki Manderley'e dönene kadar. Ev adeta eski eş Rebecca'nın hayaletini barındıran, içinde yaşayan insanları büyüsü altında almış kasvetli bir havaya sahiptir. Yeni eş tecrübesizliği, çekingenliği ve silikliği yüzünden dedikodulara sebep olurken aynı zamanda da her haliyle Rebecca ile kıyaslanır. Bu da onun Rebacca'yı kendine rakip olarak görmesine sebep olur. Öyle ki yaşadığı psikolojik baskı ve gerilim onda fiziksel çöküntülere sebep olur.

RebeccaDaphne du Maurier · İthaki Yayınları · 2020498 okunma

irem

@Lucinyx·

09 Nisan 01:25

488 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

9 günde okudu

Rebecca'yı bitirdiğimde açıkcası düşüncelerimi çok kafamda toparlayamadım. Kitabın geçtiği atmosferler, karakterler, olay akışı hepsi bambaşkaydı. Kitap karakterlerin şimdiki zamanıyla başlıyor ve daha sonrasında geçmişe dönülerek sanki eski bir günlüğü okuyormuşuz gibi olayları aktarıyor. Bir şeyler yaşanmış ve biz nasıl yaşandığını öğreniyoruz. Yazım dili olarak gerçekten akıcıydı ve kitabın atmosferini çok sevdim. Anlatıcı Bayan de winter'ın kafasındaki düşüncelere yakından tanık oluyoruz. Kendisi evin önceki hanımı olan Rebecca'nın gölgesinde kalmış biri ve bunu her sayfada size hissettiriyor. Maxim'e olan büyük sevgisi ve bu sevgisi için göze aldığı şeyleri okumak da gerçekten heyecan vericiydi. Kitabın son 200 sayfası benim için çok hızlı geçti. Kitabın anlatıcısı olan Bayan de winter'ın adının hiç geçmemesi de çok ilgi çekiciydi. Manderley malikanesini gerçekten çok sevdim. Sanki benim evimmiş gibi bağlandım. Kitabın ilk sayfalarındayken başına ne geldiğini biliyor olsak da beni üzdü. Kitabın sonundaki son söz kesinlikle düşünceleri toparlamak için okunmalı. Kitaba dair çok şeyi netleştiriyor. Son olarak Taylor Swift'in kitaptan ilham alarak yazdığı Tolerate it şarkısını öneririm. Maxim ve Bayan de winter'ın arasındaki ilişkiye dair söylemek istediklerimi söylemiş gerçekten.

RebeccaDaphne du Maurier · İthaki Yayınları · 2020498 okunma

Çağdaş Kocabıyık

@Chaghdashko·

04 Nisan 23:02

488 syf.

· Kitabı okudu

Puan vermedi

Beğendi

Biraz karışık anlatmak zorunda kalacağım ama bunun suçunu romanın esas karakterinin son derece girift yapısına atıp izninizle kaçacağım. Bu baskının sonundaki yorum bölümünde yorumun yazarı zamanında bu kitabın aşk ve gotik roman olarak kalıplara sokulduğunu ve romana tepeden bakıldığını belirtmiş. Şimdi aşk teması ya da bir tür olarak gotik

devamını oku

RebeccaDaphne du Maurier · İthaki Yayınları · 2020498 okunma

Reklam

Ayşe Akça

@Ayseli06·

04 Nisan 16:48

454 syf.

· Kitabı okudu

7/10 puan verdi

4 günde okudu

100. kitap. Evet 2024 yılının 100. kitabını okumuş oluyorum.:) Nisan ayının da ilk kitabı oldu. Tesadüfen elime geçmişti. Bayılmadım ama fena da bulmadım. Adsız kahramana biraz gıcık oldum neyse ki sonunda biraz gözünü açtı. Toyluğuna veriyorum. Filmini de izlemeyi düşünüyorum.

RebeccaDaphne du Maurier · Turkuvaz Kitap · 2010498 okunma

diyalek_tik

@diyalek_tik·

02 Nisan 21:01

308 syf.

· Kitabı okudu

7/10 puan verdi

Beğendi

Daphne du Maurier

Gençlik Bir Daha Ele Geçmez Hayatan bir beklentisi kalmayan; mutsuz, umutsuz Dick, yaşamını genç yaşta sonlandırmak istediği anda, onu hayata tutacak olan bir ellin uzandığını fark eder. Bu kişi tesadüfen karşısına çıkan Jack diye bir delikanlıdır. Hayatı bir anda değişen Dick, kendini macera dolu deniz seyahatlerinde, yabancı ülkelerde dolaşarak gezgin bir hayat içinde bulur. Farklı insanlarla, aşık olacağı kızlarla tanışır. Jack'in, onun geçmişteki sıkıcı hayatını değiştirmesinde, tekrardan hayata tutunmasında çok büyük rolü olur. Gençliğin ne kadar kıymetli, bir daha asla ele geçirilmeyecek olduğunun anlatıldığı bu güzel romanı sıkılmadan, zevkle okuyacağınız düşüncesindeyim.

Gençlik Bir Daha Ele GeçmezDaphne du Maurier · Güven Yayınevi · 197819 okunma

Qara Xəfiyyə

@_faracov_·

19 Mart 19:45

440 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

17 günde okudu

"...O, cavab vermədi. Mən göyə baxmağa davam edirdim. O, gözümün qarşısında daha da işıqlanırdı. Sanki üfüqün arxasından günəş doğurdu. Yavaş-yavaş çəhrayı işıq bütün göyü bürüdü. -Axı, şimal şəfəqi ancaq qışda olur, hə? Yayda olmur? -Bu şimal şəfəqi deyil,- Maksim dedi. - Bu, Menderldir. Mən ona tərəf çevrildim, üzünü, gözlərini gördüm. -Maksim, mən dedim.- Maksim, bu nədir? O, maşını dəli kimi qovurdu. Biz təpənin üstünə qalxdıq, aşağıda, ayağımızın altında Lenyon göründü. Buradan altı mil uzaqlıqda olan Keritin yanındakı mənsəbinə doğru genişlənən çayın gümüş cığırı sola burulurdu. Qarşıda Menderlə aparan yol uzanırdı. Ay batdı. Başımızın üzərində göy kömür kimi qara görünürdü. Lakin üfüq qara deyildi. Onu qıpqırmızı şəfəqlər dəlib keçirdi. Sanki ətrafa qan axırdı. Duzlu dəniz küləyi külü bizim üzümüzə sovururdu..."

RebekkaDaphne du Maurier · Bakı,Qanun Nəşriyyatı · 2021498 okunma

Gülşah A

@GulsahA82·

19 Mart 15:34

488 syf.

· Kitabı okudu

8/10 puan verdi

4 günde okudu

Güzel bir kitaptı ama puanının bu kadar yüksek olmasını abartılı buldum. Kitabın ilk bölümlerinde fakir kız, zengin adam aşkı konulu bir roman okuyacağımı sandım. İlerleyen bölümlerde polisiye, gizem, dram hepsi vardı. Bundan sonra spoiler içerir Maxim Winter çok zengin bir adam, büyük bir malikanede yaşıyor. Uşakları, hizmetçileri var. Karısı Rebecca teknesi batıp boğulup ölünce, kendisinden çok genç, fakir bir kızla evleniyor. İkinci karısının adı bile kitapta geçmiyor. Kadın yeni hayatına alışmakta zorlanıyor, biraz ezik bir karakter. İlk kadın Rebecca'nın gölgesinde kalıyor, kocasının hâla onu sevdiğini sanıyor. Evde bir kahya kadın var, Rebecca'yı çok sevdiği için, yeni eşi sürekli iğneliyor. Zaten kadını en baştan kovmamasına çok kızıyorum. Bir süre sonra Rebecca'nın teknesi ve kadının cesedi bulunuyor. Kocası aslında ilk karısını kendisinin öldürüp, teknesini kaza olmuş gibi batırdığını söylüyor. Bunu duyunca rahatlıyor ve kendine güveni geliyor. Sonra mahkemeye çıkıyorlar adam suçsuz bulunuyor. Olayın intihar olduğuna karar veriliyor. En sonunda kahya kadın bütün evi yakıp gidiyor. Karı, koca otellerde yaşıyorlar.

RebeccaDaphne du Maurier · İthaki Yayınları · 2020498 okunma

28 İleri

74 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.